Açlık - Knut Hamsun Kitap Yorumu


1000kitap profilim : https://1000kitap.com/distopikokur

Artık okuduğum kitapları yorumladığım bir Youtube kanalım var, videolardan haberdar olmak için kanalıma abone olmak isterseniz:
http://bit.ly/alintilarlayasiyorum 

https://www.youtube.com/channel/UCLDoHVW_FSN58EE52V193Ag

AÇLIK KİTABI İNCELEMESİ

"Açın milyon katı toklar
Yani isteseler rahat rahat doyururlar" Indigo

"Son günlerde pek sinirli, kolay heyecanlanır olduğum için kadının yüzü, bana ani bir tiksinti verdi... Benden yana döndüğü sırada, kadının bakışları sucuk doluydu hala." (6. sayfa)

Gerçekten de dışarıda olduğumuz zaman gözlerinden sosis sucuk fışkıran bakışların arasında yürüyor gibiydik. İnsanlar bırakın sadece karınlarını doyurmayı gözlerini bile yeterince doyuramamaktan şikayetçilerdi.


Fakat bu sistem içerisinde açların yeri yoktu, tok olmalıydınız. Eğer aç olup bir yerlerde, herhangi bir bankta uyumaya çalışırsanız kafanıza devletin polisleri üşüşüp "Sen neden açsın? Sen de tok olsana, kalk buradan!" der gibi sizin açlığınızı ve acınızı size unutturmamak için uyuyamamanız üzere kendilerine söz vermişlerdi. Sistemi rahatsız etmemeliydiniz açlığınızla, aksi takdirde rahatsız olurdunuz.


Bu adil olmayan sistemin içerisinde bırakın yemek yemeyi kendinizi yiyip bitirirdiniz bir bakıma. Hamsun da Açlık kitabının 49. sayfasında "Karnımı hiç değilse böyle doyurayım diye, tekrar tekrar tükürüğümü yutuyor, faydasını göreceğe de benziyordum." gibi benzer bir cümle yazmıştı. Ağır psikolojik baskılar, yaşadığınız iç buhranlar, üstüne eklenen geçim sıkıntıları ve açlık gibi sorunlar size başka bir çare bıraktırmazdı belki de artık?


Asgari ücret sisteminin olmadığı ülkelerden biri olan Norveç'te özellikle de devlet çalışmayan vatandaşın dahi aylık giderlerini karşılayacak sosyal yardımlarda bulunduğu için ilave olarak asgari ücret belirlemesi yapılmamış mesela. O zaman bizim ülkemiz olan Türkiye'de bir sıkıntı vardı. Zira her asgari ücret belirlemesinde ülkemizde asgari ücret miktarı yine açlık sınırının altında kaldı minvalinde haberler görüyorduk. Ülkemiz açtı. Hem de deli gibi.


Açın milyon katı tok olmasına rağmen aç olan insan dünyanın hiçbir yerinde sevilmezdi. Açlığı önlemek yerine bütün paralarını silahlanma ve savaşlara yatıran devletlerin bu konu zaten umurlarında bile değildi. Aç insan sosyal statü ve rütbeler konusunda altların da altında kalırdı. Aç olmamalıydın bu dünyada. Eğer açsan tehlikenin eş anlamlısıydın.

Peki, gezegenimiz tüketmekten bıkmayan bir gezegen, bunu hepimiz biliyoruz. Dönüşüm kitabı incelememde de bahsettiğim gibi son ağaç kesildikten, son nehir zehirlendikten ya da son balık yakalandıktan sonra mı anlayacağız paranın yenmiyor olduğunu? Neden bu kadar tüketme ve etrafımızda bulunan bütün insanları hatta bütün gezegenleri de kendimize alet etme peşindeyiz?

Güneş bile ışığını alacak gidecek bir gün buralardan diğer gezegenlerle birlikte. Biz ise ağzımızda salyalar aka aka Açlık kitabındaki gibi tüketim çılgınlığımıza hunharca devam edeceğiz. Karanlıkta kalacağız güneşsizliğimizle.


Kitabın yazarı olan Knut Hamsun ise bir bakıma kendi otobiyografisini yazmıştır diyebiliriz Açlık için. Zamanında yazar olacağını belirtmesine rağmen kimseden destek alamayan, kitabı için yayınevi bulamayan, parası tükenen, aç kalan ama yine de yol yapım ve kum ocağı gibi işlerde bile kitap okumayı bırakmayan, Amerika'da yaptığı biletçilik mesleğinde kitap okuduğu için yolcularla ilgilenemediğinden dolayı işten atılan bir adammış bizim Knut.

Knut'un tek sorunu ise yaptığı Nazi taraftarlığıymış. İkinci Dünya Savaşı sırasındaki siyasi görüşleri bir anlamda kendisini mahvetmesine yol açmış. Nazileri destekliyor, kendi ülkesinin Almanya'ya direnmemesini söylüyor hatta Nobel ödülünü bile Hitler'e hediye etmek istiyormuş. Sözün tam olarak bittiği yer ise Hamsun keskin hatlı Nazi kurabiyelerini ağzına bir bir atarken kendi hemşehrilerinden gelmiş aslında :

"Bir sabah, genç bir Norveçli, elindeki Hamsun kitabını yazarın evinin önüne bırakıp sessizce uzaklaşır. Bir süre sonra biri daha kitap bırakır aynı yere. Sonra biri daha, biri daha, biri daha... Oslolular ellerindeki Hamsun kitaplarını yığarlar yazarın kapısının önüne. Ne bir arbede yaşanır, ne de kötü bir laf edilir. Kırgın Norveçliler kitapları sessizce bırakıp dağılırlar. Adeta kendi kitaplarından bir dağ oluşur Hamsun'un bahçesinde. Bu zarif tepki, doksan küsur yaşındaki yazara ömrünün en acı dersini verir. Pişman, mutsuz ve utanç içinde yumar hayata gözlerini…" (Bu kısım alıntıdır : https://listekitap.com/haber/affedilmeyen-yazar-knut-hamsun-ve-hikayesi/)



En azından aç ölmemiş adamcağız;
-Bugün yemekten sonra tatlı olarak ne var hanım?
+Nasyonal sosyalist soslu Nazi kurabiyesi Knutcum.

Türk milletinin kendini en aç hissettiği o film sahnesiyle incelemeyi tamamlıyorum :
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoNOMhf81-5IgJk_6U1Xsin38ZFuR0TC_h_dEIMMpJob1T_VbezcIn6GhTLyq4Iu7ZTHtBL1BJc7cmuq9gkHFmd16N1yRYKyW41cN235jZ9tqEu5XTEi-TBDa4ecwVENjweYDNARCMqktq/s320/bitirimlers%25C4%25B1n%25C4%25B1f%25C4%25B1sezercik.png 
Eğer buraya kadar okuduysan bil ki seviliyorsun, aç acına okumalar dilerim.

#kitapyorumu #kitapincelemesi

5 yorum

Author
avatar

Merhabalar. Sizi ekşi'den görüp blogunuzun altını üstüne getirip inceledim ve sevdim. Teşekkür ediyorum kendi adıma, okuduğum kitapları tekrar hatırlamamı, daha farklı biçimde hatırlamamı sağladığınız için.

Sevgiler.

Reply
Author
avatar

Merhaba, vaktinizi ayırıp da okuduğunuz ve yorumladığınız için teşekkür ederim. Yorumlar ve eleştiriler beni çok geliştiriyor, inanın. Okuduğumuz kitapları unutmamak ve yenilerini her daim daha farkında olarak okumak dileğiyle, sevgiler. :)

Reply
Author
avatar

Merhaba, analizinizi okudum. Bu kitaba fahrenheit 451'den sonra başlayacağım... Lütfen blogunuzu daha aktif tutun, iyi kitap blogları benim için diğer tüm sitelerden daha kıymetlidir. Sevgilerimle!

Reply
Author
avatar

Merhaba ��
Ben buralara 1000kdan geliyorum. YouTube kanalı olsun bu blog olsun çok güzel işler yaptığınızı düşünüyorum. Böyle bir yorum bırakmamaya geldim. Blog fikriniz çok hoşuma gitti. Başarılar ����

Reply
Author
avatar

Yorumunuzu belirttiğiniz için çok teşekkür ederim

Reply